Olur oyle.
Ben de asik oldum sen de asik oldun vakti zamaninda.
Kisacik bir sure icinde gozunde birilerini ideallestirdin. Muhtemelen de askinin basdonduruculugu icinde, bu kadarcik kisa zamanda ne kadar inanilmaz bir sey yasadiginizi dusunup ayri bir heyecan duydun. Kalbin boyle pit pit atti onunla birlikte geleceginizi dusununce.
Sonra bir seyler oldu. Bir gece o ortalikta gorunmez oldu, mesajlarina cevap vermedi, etrafindakilere sordun, onlar da bilemedi. Bekle bekle iyice yuregin daraldi, bi endiselendin, bi merak ettin. Sonra uyku tutmadi actin televizyonu gecenin bilmem kacina kadar haber bekledin.
Ve sonra o gecenin korunde sacma sapan bir anda ortak bir arkadasiniz sana kotu haberi verdi. Ona vermis haberi, direkt sana degil de. “Yok artik” dedin. Ondan duyana kadar inanmak istemedin.
Yuregin daraldi, gidip yattin. Sabaha belki her sey duzelir gibi geldi. Uzun gece bitmek bilmedi. Abuk sabuk ruyalar, guzel ruyalar, karanlik ruyalar… Uyku arasinda biri seni gulerek uyandirsin “Ssst, kalk bak neler oldu, kalk kalk!” desin istedin.
Sabah gozunu acar acmaz telefona sarildin bir haber var mi diye, komik bir umutla. Telefonu eline aldiginda bekledigin uzere, bir haber vardi evet ama istedigin degil, korktugun sekliyle. Coktun yatagin ortasina, kivrildin, uyumak istedin uyuyamadin, yataktan kalkmak da istemedin.
Oyle kapkaranlik, yuregin ezik ezik basladin yani gune…
Simdi bunu muhtemelen bi’ 15 milyon kisiyle carp.
Iste biz bu sabah boyleydik.
25 Haziran 2018
