Gecen aksam isten ciktim eve geldim, pilates dersine gitmeme bir saat var, hemen kollari sivadim ve dudukluye eti koydum o zamana kadar yemek isini “aradan cikaririm” diye.
Sonra gecikmek uzere oldugumu farkedip spor kiyafetlerimi giydim, tencerenin altini kapatip biraz sogumasini bekledim ve cikmadan et ne durumda diye kontrol etmek icin duduklu tencereyi actigimda HOHHHHHH diye bir et buhariyla bir guzel yikandim.
O an spora gitmekten vazgectim. Ustum basim et kokmus, saclarima bile sinmistir simdi. Butun keyfim kacti. Et de zaten tam olmamis. “En iyisi pilatesi bosvereyim, su eti tencereye alip bir saat daha orada dondureyim, sonra dus alir dinlenirim” dedim.
Sonra gitmemekten vazgectim. Belki duduklu tislarken zamandan tasarruf etmek icin giydigim spor kiyafetlerim haslanmis et kokuyor, belki saclarim yemek kokuyor. Kokuyorsa kokuyor yahu, kime ne? Siniftaki uc dort kadin beni yargilamasin diye mi dersten kacacagim? Gidiyorum uleyn.
Sonra aklima teyzemin ben daha cook kucukken bir is arkadasi icin, “iste giydigi kiyafetlerle yemek yapiyor, kiyafetleri yemek kokuyor” dedigi geldi ve bu defa gitmeme kararimdan vazgecmekten de vazgectim. Galiba tanimadigim kadinlar icin degil de kendi icime sinmedigi icin takilmistim bu konuya.
Sonra derse yetismeme tam on dakika kaldigini gorunce dusunce zincirim orta yerinden koptu, kalktim kosa kosa gittim derse. Kokuyorsam da kokuyorum, iste mis gibi isime gittim, geldim yemegimi yaptim, hizimi alamadim sporuma gittim. Her seye yetisebilen bir superwoman’im ben! Hayati etkili ve verimli kullanan, caliskan, becerikli, tertemiz, bakimli, guzel, dinamik, neseli! Her seyin en iyisi bende ulan!
Pilateste yanimdaki kadinin pirrrt diye bi kucuk gaz kacirmasi guvenimi iste boyle yerine getirdi. Sahsen ben yemek kokusunu tercih ederim.
