Mindfulness denemeleri

Mindfulness yolunda çok yeniyim. Adım adım paylaşacağım her şeyi. Bu aralar hayatımın kontrolünün benden çıktığını hissettiğim bir dönemdeyim. Yeni yıl yeni kararlar, aklımda büyük projeler, beni çocukluktan gelen hayallerime kavuşturacak heyecanlı şeyler, ama o kadar dağınık ki, düşünürken yoruluyorum ve öteliyorum.

Günüm şöyle başlıyor mesela: Sabah uyanınca günü planlarken ve spora gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken 20 dk harcıyorum, harcadığım zamanı kompanse etmek için sporu daha kısa tutuyorum ve o kısa süre içinde sürekli sonraki adımları düşündüğüm için egzersizimden de bir şey anlamıyorum. Sonraki adımları da planlarken kafamda o kadar çok şeyi oturtmaya çalışıyorum ki yine gecikiyorum, bu esnada her şeyi alelacele yaptığım için de hiçbir şey içime sinmiyor. Çok çılgın bir döngü. Her şeyi, yanına “tick atmak için” yaşıyorum (her şey aradan çıksın diye yapılıyor) ve hep uzun bir yapılacaklar listesiyle dolu bilinmez bir geleceğe koşturuyorum. Koşturuyorum dediysem, zamanımın %80’ini hiçbir aksiyon almadan plan yapmaya çalışarak harcayıp, kalan her şeyi o %20’lik zamanda yapmaya çalıştığım için.

Diğer yanda aylardır oturtamadığım “Can, kendim ve iş” dengesi var. İşe gittiğim zaman orada olmak istemiyorum, işime eskisi kadar konsantre olamıyorum. Evdeyken Can’layım ama onunla oynarken bile aklımda o kadar çok dağınık düşünceler fikirler var ki (ne zaman yemeğini yiyecek, bugün yoğurt yemedi, kaçta uyur acaba, şu emaile bir baksaydım, marketten sipariş verilecek, akşam yürüyüş yapmaya vakit var mı acaba, vs vs) onunla o anı yaşayamıyorum gibi geliyor. Bir de mesela, ikimiz de evde olsak bile bazen canım başka bir şey yapmak isteyebiliyor. Bazen bir online eğitim, bazen spora gitme isteği, bazen de kahvemi alıp telefonuma gömülüp biraz vakit geçirmek istiyorum. Bunları yaparken de suçluluk duyuyorum çünkü Can içeride bakıcıyla oynarken onun o binbir türlü sesini, inat edişini duyarken aslında yaptığım hiçbir şeyin onunla oynamak kadar kıymetli olmadığını düşünüyorum. Kısacası ne yaptığım şeyden keyif alıyorum, ne de bebeğimle vakit geçirirken sadece ona konsantre olabiliyorum. Her şeyde bir yarımlık hissi var.

Bunları yazarken bile kaç kere email kontrol ettim, whatsapptan kaç tane bip bip mesaj geldi belli değil. Her şeyi birlikte yapmak istemiyorum.

İs-te-mi-yo-rum.

Bu farkındalık iyi bir adım olabilir. Mindfulness’ı 2018-2019 yılında benimsemiştim, araştırmıştım, okuyordum ve biraz biraz da uyguluyordum kendi çapımda, ama sonra hamilelik, lohusalık, işe dönüş, vs derken tamamen rafa kalkmıştı. Şimdi şimdi yeniden okumaya, araştırmaya başladım. Hatta küçük küçük adımlarla, 8 haftalık MBSR (Mindfulness-Based Stress Reduction) online eğitimi bile almaya başladım.

Birkaç haftada mucize beklemiyorum, ama her gün fazladan bir nefesimi farkındalıkla alıp vermemi sağlasa, bundan iyisi can sağlığı derim.

Sonra yavaş yavaş odaklanma problemimi çözerim, iç görülerim gelişir, kendime de daha şefkatle yaklaşmayı öğrenirim, yaratıcılığım artar, planlarımı da yoluna koyarım diye umuyorum. Bir CTRL +F5’e ihtiyacım var evet.

Bu şema, normalde mindfulness uygulaması yaparken geçtiğimiz döngüyü gösteriyor ama benim şu aşamadaki halime de çok uygun. Dikkati dağılmış vaziyetteyim, bunu fark ettim, ve farkındalıklı olmaya geri dönüyorum.

Şimdi planım hafta hafta öğrendiklerimi burada paylaşmak ve adım adım değişime, gelişime tanıklık etmek. Hatta kalın!

Leave a comment