Şimdi ve burada olmayı yeniden keşfetmeye hazırlanıyorum. Bir araştırmaya göre günümüzün yarısını geçmişe ve geleceğe dair düşüncelerimizde kaybolarak geçiriyormuşuz, herhalde hepimizde olan bir şey bu, değil mi? Ama bunu gerçekten değiştirebilir miyiz? Kendi adıma, deneyip göreceğim.
O meşhur ‘otomatik pilot’tan çıkmaya niyetliyim. Birkaç yıl önce diyet yaparken ‘mindful eating‘ diye bir şeyle tanışmıştım -kısaca yemek yerken sadece yemek yemeye odaklanılan bir yaklaşım- ve bana çok iyi gelmişti. Ofiste öğlen arasında yemek yerken bir yandan telefonda sosyal medyaya bakıyor, oradan e-postalara atlıyor, oradan whatsappa bakarken yemek vakti nasıl bitti anlamıyordum ve kendimi dinlenmiş de hissedemiyordum. Sadece bir tokluk ve rehavet hissi oluyordu. Ama mindful yemeyi deneyince çok şaşırmıştım, çünkü 1: E-postalar yarım saat bir saat bekleyebilirdi (acil bir şey olsa telefon ederler zaten), 2: Sosyal medyada zaten kaçan bir şey yoktu (ya da bakmadığınız her an bir şeyler kaçıyordu – aynı kapıya çıkıyor), 3: Yediğime odaklanınca, onun tadına, dokusuna dikkatimi verince aslında hem daha uzun sürede yediğimi, hem daha mutlu olduğumu, hem de daha güzel bir tokluk yaşadığımı farkettim. O zamandan kalan en güzel alışkanlığım da bilgisayar başında çalışırken yemek yememek. Beynim bilgisayarı yemekle ilişkilendirmiyor.

Şimdi bugün yine yemek yerken bir ton şey yapıyorum. Online alışveriş yapıyorum, kişisel e-postama bakıyorum, işle ilgili bir şey gelmiş mi diye bakıyorum… yani bakıyorum da bakıyorum. Geri kazandığım ilk farkındalığım bu oldu: Yemek yerken yemeğime odaklanacağım. Aynı şekilde duş alırken akan suya, yüzerken kulaçlarıma, kitap okurken çevirdiğim sayfaların dokusuna, yürüyüş yaparken attığım adımlara, bebeğimleyken de onun kokusuna, gülüşüne odaklanacağım. Bir dakika önce canımı sıkan şeyin ve bir saat sonra gitmem gereken doktor randevusunun bu an’larıımla hiçbir ilgisi yok, hepsi birbirinden bağımsız.
Bu esnada odaklanmayı muhtemelen unutacağım ya da aklıma gelen bir şey odaklanmamı bölecek, bunu farkettiğim an yeniden odaklanmak için hazırlanacağım. Bölünmek çok doğal, bunu kendime kızarak bir stres sebebi yapmadan, kendimi yargılamadan, geri dönmek için bir fırsat olarak göreceğim, sonuçta anladığım şu ki, mindful yaşamak pratik yapmak demek.

Bu hafta meditasyon yapmayı deneyerek geçiriyorum. Egzersizlerden biri her gün meditasyon yaptıktan sonra, meditasyon esnası ve sonrasında neler hissettiğimizi bir deftere kaydetmek. İlk meditasyon guided olarak online eğitimde yaptım, alıp verdiğim nefesime odaklanmaya çalışıyorum ama o esnada kafadan binbir türlü şey geçiyor tabi. Diğer egzersiz de, günlük mindfulness pratiği yapmak. Yemek yerken, yürürken, uyumaya hazırlanırken bile. On adım sonrasını planlamaya çalışmadan, sadece yastığın serin yumuşaklığı, yorganın hışırtısı, dışarıdan gelen araba sesleri… Zzzzzzzzz….
“Meditasyon, aslında hiçbir şey yapmadan öylece durmak ve bunun normal (OK) olmasıdır… Gökyüzünde kafanızın üstünden geçen bulutlar gibi, düşüncelerinizin de zihninizden öylece geçip gitmesine izin verin “
Calm uygulamasından bir alıntı
